7- İsrail Oğullarından
Rahip Cüreyc ve Beşikte iken Konuşan Çocuk
1. Ebu Hureyre
- - (-)
24775 (1)- Ebu Hureyre
der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ''Beşikte iken
sadece üç kişi konuşmuştur. Birincisi İsa'dır. İkincisi ise şöyledir:
İsrailoğulları zamanında Cüreyc denilen rahip bir kişi vardı. O bir manastır
yaptı ve onda ibadet etmeye başladı. İsrailoğulları Cüreyc'in bu ibadetinden
anlatır oldular ve içlerinden bir fahişe: ''Eğer isterseniz onu yoldan
çıkarayım'' dedi. Onlar da ''İsteriz'' dediler. Bunun üzerine fahişe Cürey6n
yanına gidip kendini ona arzetti. Ancak Cüreyc ona bakmadı bile. Fahişe, zamanında manastırın yerinde
ko,yunlarını barındıran çobanla beraber olup hamile kaldı ve ondan bir çocuk
doğurdu. Kendisine: ''Bu çocuk kimdendir?'' denilince: ''Cüreycltendir'' karşılığını
verdi. Bunun üzerine manastıra gidip onu indirip dövdüler ve kendisine söverek
manastırını yıktılar. Cüreyc: ''Sorununuz nedir?'' diye sorunca: ''Sen bu
fahişe ile zina ettin ve bir erkek çocuk doğurdu'' dediler. Cüreyc: ''Çocuk
nerededir?'' diye sorunca: ''İşte buradadır'' dediler. Cüreyc namaz kılıp dua
ettikten sonra çocuğa gidip onu parmağıyla dürterek: ''Ey çocuk! Sana Allah
adına soruyorumı senin baban kimdir?'' dedi. Çocuk: ''Ben çobanın oğluyum''
cevabını verince (ona söven kişiler) kendisini öpmeye ve: ''Sana manastırını
altından yapalım'' demeye başladılar. O: ''Hayır, öyle bir şeye ihtiyacım
yoktur. Önceden olduğu gibi onu toprakla yapın'' karşılığını verdi.
üçüncüsü de şöyledir:
İsrailoğullarından çocuğunu emziren bir kadını güzel görünüşlü bir süvari
görünce: ''Alla'ım! Oğlumu bunun gibi güzel eyle'' diye dua etti. Bebek
annesinin göğsünü emmeyi bırakıp adama dönerek ''Allahım! Beni bunun gibi
eyleme!'' dedi ve tekrar emmeye devam etti. -Ebu Hureyre der ki: "Sanki
Resulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve Sellem) çocuğun nasıl emdiğini göstermek
için parmağını ağzına koyup emmeye başladığını görür gibiyim."- Sonra bazı
kişiler tarafından sürüklenen bir cariye ile karşılaştılar ve kadın: ''Allahım!
Oğlumu bunun gibi eyleme!'' dedi. Bebek yine kadının göğsünü bırakıp annesine
bakarak: ''Allahım! Beni bunun gibi eylel'' dedi. Bunun üzerine çocuğun annesi:
''Allah seni kessin (yok etsin). Bir süvari geçti ve ben: ''Allahım! Oğlumu
bunun gibi güzel kıl'' deyince, sen: ''Allahım! Beni bunun gibi yapmalı dedin.
Bu cariye ile buradan geçilince: ''Allahım! Oğlumu bunun gibi kılmalı dedim.
Sen: ''Allahım! Beni bunun gibi kıl'' dedin. Bunun hikmeti nedir?'' diye
sorunca, çocuk: ''Ey anneciğim! O süvari kötü ve zalim biriydi. Bu cariye ise
zina etmediği halde: ''Zina etti, diyorlar, çalmadığı halde: ''Çaldı''
diyorlar. O da sadece: ''Allah bana yeter'' diyor'' karşılığını verdi.''
[Sahih]
Diğer tahric: Buhari
(3436) ve Müslim (2550) rivayet ettiler.
24776 (2)- Ebu Hureyre
der ki: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ''Beşikte
iken sadece üç kişi konuşmuştur. Biri İsa b. Meryem, biri Cüreyc zamanında bir
çocuk ve biri bir çocuk dahadır. '' Sonrasında Ebu Hureyre söz konusu hadisi aktarıp
(Allah Resulü'nden (Sallallahu aleyhi ve Sellem) naklen) şöyle devametti:
''Cüreyc; İsrailoğullarından rahip bir kimse idi. Onun bir de annesi vardı. Bir
gün annesi kendisini özlemişti ki Cüreyc namaz kılarken: ''Ey Cüreyc!'' diye
seslendi. Bunun üzerine Cüreyc: ''Ey Rabbim! Namaz mı daha hayırlıdır, yoksa
namazı bırakıp anneme gitmek mi?'' dedi. Sonra namazına devam etti. Annesi bir
daha seslenince Cüreyc te aynı şeyi söyleyip namaza devam etti. Annesi bir daha
seslenince Cüreyc te aynı şeyi söyleyip namaza devam etti. Bu durum annesinin
ağırına gitmiş ve: ''Allahım! Cüreyc'e fahişe kadınları göster (meden onu
öldürme)'' dedi. Sonra Cüreyc kendi manastırına çıktı. İsrailoğullarından bir
fahişe vardı. .. '' Sonrasında Ebu Hureyre bir önceki hadisi aktardı.
[Sahih]
24777 (3)- Ebu Hureyre
der ki: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
''İsrailoğullarından kendisine: '' Cüreyc denilen bir kimse vardı. O, bir
manastırda ibadet ederdi. Bir gün annesi gelip: ''Ey Cüreyc! Ey evladım! Yanıma
gel. Seninle konuşmak istiyorum. Ben annenim yanıma gel'' diye seslendi. Cüreyc
(kendi kendine): ''Ey Rabbim! Namazım ve annem'' diyerek namazına devam etti.
Bunun üzerine annesi: ''Allahım! Ona fahişelerin yüzünü göstermeden onun canını
alma'' dedi. O civarda ailesinin koyunlarını otlatan kadın bir çoban vardı.
Koyunları otlatır ve manastırın gölgesinde konaklardı. Bu kadın zina edip
hamile kaldı. O toplumda zina eden kimse öldürülürdü. Kadına ''Bu kimdendir?''
denilince: ''Manastır sahibi Cüreycltendir'' karşılığını verdi. Bunun üzerine
kazmalar ve küreklerle gelerek: ''Ey Cüreyc! Ey ikiyüzlü! İn aşağı!'' dediler.
O inmeyi kabul etmeyip namazına devam etti. Bunun üzerine manastırını yıkmaya
başladılar. Durumun böyle olduğunu görünce aşağı indi. Kendisinin ve kadının
boynuna bir ip geçirdiler ve insanlar arasında dolaştırmaya başladılar. Cüreyc
parmağını kadının karnına koyarak: ''Ey çocuk! Senin baban kimdir?'' diye
sorunca, (çocuk kadının karnından): ''Babam koyun çobanı filan kişidir''
cevabını verdi. Bunun üzerine Cüreycli öpmeye ve: ''Eğer istersen manastırını
altın ve gümüşle inşa ederiz'' demeye başladılar. Cüreyc: ''Onu eskiden olduğu
gibi (topraktan) yapın'' karşılığını verdi.
[Sahih]
Heysemi (13420) der ki:
"Ahmed rivayet etmiştir. Ricali Sahih rical'dir."
24778 (3)- Ebu Hureyre
der ki: Cüreyc manastırında ibadet etmekteydi. Bir gün annesi gelip: "Ey
Cüreyc! Ben annenim. Benimle konuş" diye seslendi. -Ravi der ki: Ebu
Hureyre, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in vasfettiği gibi elini sağ
kaşı üzerine koyarak kadının nasıl yaptığını tasvir ediyordu.- Cüreyc namaz
kılıyordu. Kendi kendine: "Ey Rabbim! Annem ve namazım" dedi ve
namazı tercih etti. Bunun üzerine annesi geri döndü. Başka bir gün geldiğinde
Cüreyc yine namazdaydı. Annesi: "Ey Cüreyc! Ben annenim. Benimle
konuş!" diye seslendi. Cüreyc yine (kendi kendine): "Ey Rabbim! Annem
ve namazım" dedi ve namazı tercih etti. Bunun üzerine annesi geri döndü.
Başka bir gün geldiğinde Cüreyc yine namazdaydı. Annesi: "Ey Cüreyc! Ben
annenim. Benimle konuş" diye seslendi. Cüreyc yine (kendi kendine):
"Ey Rabbim! Annem ve namazım" dedi ve namazı tercih etti. Bunun
üzerine annesi: "Allahım! Bu, oğlum Cüreyc'tir. Onunla konuştum, ama o
benimle konuşmayı kabul etmedi. Allahım! Onu bir fahişe ile karşılaştırmadan
canını alma!" diye beddua etti. Eğer ona fitne üzere beddua etseydi
fitneye maruz kalırdı. Onun (manastırının) yanında konaklayan bir çoban vardı.
Bir kadın oraya gelince çoban onunla birlikte oldu. Bu kadın bir çocuk doğurdu.
Kadına: "Bu çocuk kimdendir?" denilince: "Bu manastırın
sahibindendir" karşılığını verdi. Bunun üzerine kazma ve kürekleriyle
manastıra geldiler. Cüreyc'e seslendiler, ama Cüreyc onlara bir cevap vermedi.
Bunun üzerine manastırı yıkmaya başladılar. Hal böyle olunca Cüreyc yanlarına
indi. Kendisine: "Bu kadına (bu çocuğun kimden olduğunu) sor bakalım"
dediler. Cüreyc tebessüm ederek çocuğun başını meshetti ve: "Baban
kimdir?" diye sordu. Çocuk: "Babam koyun çobanıdır" karşılığını
verdi. Bunun üzerine oradakiler: "Ey Cüreyc! Manastırından yıkmış
olduğumuz yeri altın ve gümüşle inşa edelim" dediler. Ancak Cüreyc:
"Onu eskiden olduğu gibi topraktan yapın" karşılığını verdi. Onlar da
öyle yaptılar.
[Sahih]
24779 (5)- Ebu Hureyre
bildiriyor: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:
''İsrailoğullarından bir tüccar vardı. Bir defa eksikı bir defa fazla tartardı.
Sonunda: ''Bu ticarette hayır yoktur. Ben bundan daha hayırlı bir ticarete
bakacağım'' dedi. Bunun üzerine bir manastır yaptı ve onda ibadet etmeye
başladı. Bu kimseye ''Cüreyc'' denilmekteydi.'' Sonrasında Ebu Hureyre bir
önceki hadisin aynısını aktardı.
[Sahih]
24780 (1)- Ebu Hureyre
bildiriyor: Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: ''Sizden
önceki ümmetIerden bir kadın çocuğunu emzirirken oradan üzerinde güzel giysiler
olan gururlu bir süvari geçti. Bunun üzerine kadın: ''Allahım! Bu oğlumu şu
süvari gibi görmeden onun canını alma!'' diye dua etti. Çocuk annesinin göğsünü
bırakıp: ''Allahım! Beni bu süvari gibi eyleme!'' dedi ve tekrar emmeye
başladı. Sonra Habeşı zenci bir kadının leşini sürüyerek oradan geçtiler. Bunun
üzerine kadın: ''Oğlumun bu Habeşı zenci gibi bir ölümle ölmesinden Allah'a
sığınırım'' dedi. Çocuk yine annesinin göğsünü bıraktı ve: ''Allahım! Beni bu
Habeşf zencinin ölümü gibi bir ölümle öldür'' dedi. Bunun üzerine annesi:
''Evladım! Rabbinden seni şu süvari gibi kılmasını istedim. Sen: ''Allahım!
Beni onun gibi kılmar dedin. Rabbinden seni şu Habeşf zenCt gibi bir ölümle
öldürmemesini istedim. Sen Rabbinden onun gibi ölmeyi diledinr deyince çocuk şu
karşılığı verdi: ''Rabbinden, beni cehennem ahalisinden biri gibi kılmasını
istedin. Oysa Habeşi zenci kadının ailesi ona sövüyor, dövüyor ve
zulmediyorken, o: ''Allah bana yeter, Allah bana yeter'' diyordu''
[Sahih]
Diğer tahric: Buhari,
bed'ul-halk(4/211) ve Müslim, birr 4/1977 (2550) rivayet ettiler.